Her millette olduğu gibi Uygurların da bir çok atasözleri vardır. Bazi atasözleri çok uzak tarihten geliyorlar ki, 7.yüzyıla ait olan Orhun Yazıtlarında, ve Karahanlılar çağına (850 - 1212) ait olan Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hajip, Ahmed Yükneki... gibi büyük Uygur yazarların eserlerinde çok sayıda atasözleri bulunuyor, ve onların çoğu şimdi de aynı şekilde kullanılıyor. Yalnız Divânu Lügati't-Türk'te 300'den fazla atasözleri kaydedilmiştir, mesela, ''Qut begisi bilig'' (Baht belgesi bilim)...
Uygurcada atasözlerine ''Maqal-temsiller'' denir, yani Uygurlar atasözlerini ''Maqal'' ve ''Temsil'' diye iki tipe ayırırlar. Bunlardan Maqal insanlar arasındaki yaşam ilişkilerinden gelen hikmetlere denir ve bunlar genellikle kelime anlamında kullanılabilir; Temsil ise insanların hayvanlar, kuşlar ve başka cansız şeyler arasındaki her türlü munasebetlerden akıl ve tecrübelerlerle elde etmiş olan hikmetlere denir ki, bunlar kelime anlamından daha fazlasını anlatabilir. Uygurlara arasında sık sık kullanılmakta olan bir kaç atasözleri şunlardır:
Vaqting ketti, behting ketti. (Maqal) (Vaktin gitti, bahtin gitti.)
Periştining eşidin şeytan qizghniptu. (Temsil) (Melek'in yemeğinden şeytan kıskanmış).
Mertni meydanda sina. (Maqal) (Merdi savaş alanında sina)
Körüngen tagh yiraq emes. (Temsil) (Görünen dağ ırak değil).
Baliliq öy bazar, balisiz öy mazar. (Maqal) (Çocuklu ev bazar, çocuksuz ev mezar.)
Dost aghritip eytar, düşmen küldürüp. (Maqal) (Dost acıtıp söyler, düşman güldürüp)