Hypocrisy wrote:kalemiye wrote:Hayır, henüz bitmedi, büyük olasılıkla bir dönem daha burada olacağım. Tez dönemine geçtiğim için şu anda günler sırf kitap okumakla falan geçiyor. Bir açıdan ders dönemi bittiği için ÇOK mutluyum, artık ödevlerle uğraşmaktan kurtuldum, diğer taraftan okula bile uğramadığım için sınıfarkadaşlarımdan biraz koptum, ve bizim o eski çay muhabbetlermizi özluyorum. Arada sırada buluşmamıza rağmen bana aynı tadı vermiyormuş gibi geliyor.
ODTÜ'de okuyordun, değil mi?
Kitap okumak iyidir, en azından ders sıkıntısını yaşamıyorsun. Arkadaşlarınla derslerin yoğun olmadığı dönemlerde, okul günlerinin dışında da görüşebilirsin; eminim hepsi seninle görüşmek istiyordur. Türkler yabancılara birbirlerine gösterdiklerinden daha çok yakınlık gösterirler.
Hayır, kaç yıldır ODTÜ'de okumuyorum. 2008-2009 arasında Erasmus değişim programı kapsamında iki dönem ODTÜ'de eğitim gördüm, o kadar.
Türkler, Alman veya Amerikan falan olmayan yabancılara genelde pek yakınlık göstermezler, özellikle ODTÜ gibi ortamlarda - o üniversiteden tek kalan hatıram uzun süren bir yalnızlıktır aslında. Ancak Türkçe 'iyi' öğrendikten sonra rahatça arkadaş edinebildim.
O açıdan şuanda okuduğum üniversite çok daha iyi, ve tabii ki fırsatım olunca sınıftakilerle buluşurum ama bana 'ekstra' bir yakınlık vs. göstermiyorlar
Buluşmamamızın asıl sebebi hepimizin (haddinden fazla
) tezimiz ya da ödevlerimizle meşgul olmamızdır. Dolayısıyla, fazla buluşamıyoruz, hem de ana buluşma noktamız olan bizim yerleşkemizin şehirden uzak olduğu için ders olmayınca kimse gitmez
(demek ki 'üşenme' de söz konusu burada)
Hatta, düşündüm de keşke Unilang Türkçe ailesi olarak bir buluşma ayarlayabilsek. Ektoras da Ankara'da okuyormuş, ben de size çok yakınım, bir trenle oradayım. Böyle bir buluşmanın gerçekleşmesini, sizleri kanlı canlı görmeyi çok isterim.
Buluşabiliriz aslında, niye olmasın? Sınavlardan sonra trene atla, gel